27 Aralık 2010 Pazartesi

Sarıkamış'tan Sevgiler


Geçen hafta Antakya Uzunköy İlköğretim okulu için arkadaşlarımla topladığımız 200 den fazla kitabı henüz babamla göndermemişken, Pino'cuğumun blogundaki yardım haberinden yola çıkarak kendisiyle "haydi bunu da yaparız onları da sevindiririz" diyerek haberdar olduğum Sarıkamış Kazıkkaya Köyü Anaokulundaki minikler için eğitimlerine destek kampanyası başlattık ( Kendi çapımızda ama olsun biz ona kampanya diyoruz :) )
Sınıf öğretmenleri Betül Hanım'ın zorunlu görevi için bu köye atanması ile anaokulu kendini bulmuş. Daha öncesinde maalesef köyde bu hizmet verilmiyormuş. Camiden alınan halılar ile önce soğuk yerler ısıtılmış. Betül Hanım'ın en büyük destekçisi kardeşi Esma Hanım'ın çabaları ve arkadaşlarının gönderdikleri plastik sandalyeler ve eldivenleri çocuklara ulaşmış. Ayrıca yine yardımsever bir kişi çocuk başına 10 kitap göndereceğini söylemiş. Biz de arkadaşlarımla bu işe de el atıp onları sevindirmek mutlu etmek istiyoruz.
Esma Hanım'dan son aldığım bilgiye göre Doğu Kars otobüs firması aracılığı ile okula ücretsiz gönderim yapabilecekmişiz. Yani beni tanımıyor olsanız bile veya Türkiye'nin herhangi bir şehrindeyseniz Doğu Kars Otobüs firması aracılığı ile Sarıkamış'taki bu minikleri sevindirek eşyalar gönderebilirsiniz. Hiç masal dinlememiş, annesinin sesini bile duymamış minikler.
Lütfen siz de onlara destek olun ya da siz de benim gibi çevrenizdekilerle , iş arkadaşlarınızla dostlarınızla bir olup böyle minik kampanyalara öncülük edin. Bir elin nesi var 2 elin sesi var. Seslerinizi birleştirin !!! :))
Destek olmak isterseniz lütfen benimle irtibata geçin yorum bırakın mail atın ben size hemen dönüş yapacağım neler gönderebileceğinize dair bilgi vereceğim.

21 Aralık 2010 Salı

Sizin balık kaç santim?




Çocuklarımızın da ileride balık yiyebileceği bir dünya için imza kampanyasına destek verin!
Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mehdi Eker'in bugün avlanmasına izin verdiği her yavru balığı aslında çocukların sofrasından, çocukların denizinden çalıyoruz. Mehdi Eker'den çok geç olmadan ticari balık boylarının düzenlenmesi için adım atmasını isteyin.

7 Aralık 2010 Salı

Minik Ayaklar Üşümesin, Güzel Bir Kampanya

Bugün önce Sedoş'tan sonra da işyerindeki Seda'dan gelen aynı kampanya ile ilgili 2 ayrı mesajla yine pek mutlu oldum. Ne güzel memleketimin unutulmuş köşelerinde yaşıyan çocuklar için çaba gösteren insanların varlığını bilmek. Onlara hemen destek vermek için Atatürkçü Düşünce Derneği'nin resmi sitesinden Van şubesi başkanı Murat Bey'i aradım ve teyid aldım, birazdan katılıyorum hatta :)
Kendi çapımızda yaptığımız sosyal sorumluluk kampanyaları gibi etrafımda duyduğum güvenilir kampanyalara da elimden geldiğince destek vermeye çalışıyorum. Özellikle geçtiğimiz yıl Mayıs ayında Van'ı ziyaret etmiş oradaki çocuklarla tanışma şansına erişmiş bir Nesobaby olarak bu kampanyanın varlığını öğrenmek sevindirici :) Sizler de çevrenizdekilerle paylaşıp katılmak istersiniz diye biraz ayrıntılı bilgi vereyim bakalım.

Van'daki küçük ayaklar için ADD'nin düzenlediği bot kampanyası şu şekilde;

Cumhuriyet gazetesine verdiği röportajda Murat Bey'in sözleri şu şekilde ve düşündürücü ;
Van Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Murat Yiğit, kampanyaya
dair şunları kaydetti: "Yıllardır terörün ve cemaatlerin baskı altına aldığı
Doğunun küçük okumak isteyen çocukları şimdi kışla karşı karşıya. Kar yağmak
üzere bu bölgede... Çocuklara yaklaşıyoruz ve sohbet ediyoruz bize diyorlar ki (
Siz 3-4 km ayağınızda ayakkabı olmadan 1 metre kar içinde yürüyebilir misiniz?)
Evet değerli Cumhuriyetçiler, sevgili dava arkadaşlarım Atatürk Cumhuriyetine
gönül vermiş dostlar siz yürüyebilir misiniz? O zaman bu çocuklarımıza EL
UZATALIM... Biz küçükken Kızılayın askerin dağıttığı fındık ve leblebileri nasıl
unutmadıysak bu küçük yürekler de Atatürkçüleri unutmayacaklar ve ilerde
çocuklarına unutturmayacaklar. 20 TL'lik bot bedelini ADD VAN Şubesi hesap
numaralarına bağış olarak yatıralım ve bu iletiyi paylaşalım."
Kampanyaya
katılımın çok az olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam eden Yiğit şöyle
devam etti: "Sevgili dostlar, ben ve dava arkadaşlarım uzun süredir doğuda her
türlü örgüt ve cemaatle mücadele ediyoruz. Nerdeyse hergün tehditler aldık,
kapımıza bombalar bırakıldı, Siyasi iktidar tarafından engellenmek istendik ama
yılmadık devam ettik. 17 ayda binlerce insana Atatürk'ü anlattık. Hiç
umudumu kesmemiştim taa ki bugün bir cemaatçi hoca bana bakalım kaç öğrenci
giydireceksiniz deyinceye kadar. Bugün kampanyamızın 13. günü ve şu an elimizde
sadece 9 bot var. Evet artık burda her cephede canıyla savaşan ben ve dava
arkadaşlarımın kolu kanadı kırıldı. Hep umudumuz vardı. Sizlerle bizlere destek
olacağınızı, yalnız bırakmayacağınızı sanıyorduk. Ama şimdi yolda arkamıza
baktık sadece arkamızda bize gülen alay etmeye başlayan bölücüler ve cemaatçiler
kalmış. Teşekkürler tüm Atatürk Cumhuriyetini savunan dostlarıma dava
arkadaşlarıma".
Bir botun bedeli sadece 20 TL... Van'da yaşayan çocuklar, bu
kışı sizler sayesinde mutlu geçirsinler istiyorsanız aşağıdaki hesap
numaralarına bağış yapabilirsiniz.
(İletişim, Murat Yiğit : 0 532 334 07 18)
Hesap No : Denizbank Van Şub. 2500-665216-351
IBAN : TR35 0013 4000 0006 6521 6000 01

1 Aralık 2010 Çarşamba

Amaaann Değmeyin Keyfime !



Ajanda Dergide konuk yazar olmuşum , kolay beğenmeyen babacım yazımı okumuş çok beğenmiş , yoksa ben hafiften ünlü mü olmuşum? :)) Popstar olamadım ama blogstar olmuşum :)) Kapak sayfasına bak ne şirin olmuş.. böyle bir kapakta yer almışım, o minik kuş benim olsun muuu :) Ay değmeyin keyfime şurada tüylerim diken diken yüzümde saçma bir gülümseme ile oturayım azcık :)))



Henüz okumadıysanız hemen okuyun , sadece beni değil dergi tayfasının tüm yazılarını okuyun , yılbaşı moduna girin hediyelerinizi şimdiden seçin çok az kaldı, yılbaşı partisinin nerede yapacaksınız ona karar verin, yeni kitaplar gitmediğiniz tiyatrolar mekanlar ve henüz izlemediğiniz filmleri keşfedin :)

Sonra da geri dönüşlerinizi esirgemeyin ki blogçular motive olsun daha çok yazası gelsin ;)

Öptüüüüümm !!!

26 Kasım 2010 Cuma

SüRpRiiiiZzzzzzzzzz !!


Sonunda beklediğim tarih yaklaştı bilenler var bilmeyenler de şimdi öğrensin hazırlığını yapsın bakalım
Online aktüel dergi Ajanda 'nın Aralık sayısında konuk sanatçı olaraktan beni bulacaksınız :))
Şaka şaka konuk yazar olarak yer alacağım ;)
Malumunuz benden gezi yazısı yazmamı istediler, başta Seda ve Sinem olmak üzere Ajanda ekibi arkadaşlar sağolsunlar bana böyle heyecan verici bir fırsat verdiler :) Benden de tatil yazısı dışında başka bir yazı çıkmazdı sanırım çok mu gezentiyim ne? :)) (NesoÇelebi diye değiştireceğim adımı :P
Ajanda derginin sitesine girip e-mail adresinizi kaydederseniz ay başında derginiz mail olarak size geri dönecek ;) sakın korkmayın ücretsiz ve zırt pırtta rahatsız edici reklam mesajı yok ;)

Her ay güzel dolgun içeriği , keyifli yazıları ve etkinlikleri ekranınızdan okuyabileceğiniz kocaman zengin bir derginiz olacak ;)

Okumayana küserim mektubunu keserim :))
Nesobaby minik not: Yorumlarınızı da bekliyorum ;)

2 Kasım 2010 Salı

Şehir Fırsatçıları İş Başında !

Sabah sabah sinirlendirdiler yine. Artık susmak tepkisiz kalmak istemiyorum mümkün olduğunca da heryerde paylaşmak insanların saflığından faydalanmasınlar istiyorum. Biz stresli ortamlarda çalışıp para kazanmaya çalışırken bazıları insanları kandırmanın yolunu bulmuş kolay yoldan para kazanıyorlar... Çocukken de haksızlığa tahammülüm yoktu, biraz sus cadııı derlerdi büyüklerim :) Ama susmayacağım sustukça sıra sana gelecek saf vatandaş !

Günün fırsatı mesaj olarak gelir


Acele etmelisin Nesobaby, fırsatı kaçırmamalısın çünkü etrafta fırsatları kollayan yüzlerce kişi kapış kapış yakalamaktadır , ya bana kalmazsa?? Benim neyim eksik :P Hemen almalıyım öyle değil mi?


Yeşil adam mı olmak istersin pembe kız mı? Ayy hemen pembelerin arasında yerimi almayım !


Ödemeler yapılır, hiç sorunsuz paralar kredi kartınızdan çekilir . Gitti paracıklar , olsun ya ucuza aldım bir daha bu fırsatı nereden bulacağım? Hatta arkadaşlara da haber vereyim onlar da faydalansınlar bu muhteşem fırsattan ! Bugün şanslı günüm ay ben ne şanslıyım :))


Sonra mutlu haber gelir :
Tebrikler ! Günün Fırsatını Yakaladınız !


Evet evet yakaladım yuppi co !


Sonra tiyatronun gişesi aranır, karşıda bütün gün gişede bekleyen hayattan bezmiş gudubet hanımdan şöyle bir cevap alınır :


" Ön sıralar dolu, arkadaki boş yerlerden alabilirsiniz"


Saftirik günün fırsatını yakalamış vatandaş derki ;


"Yok ben bir dahaki ayı bekleyeyim madem, önlerden izlemeyi tercih ederim"


Gudubet ama dürüst gişe görevlisi cevaplar;


"Hanfendiii zaten biz bu fırsat kuponları ile gelen(enayi)leri (salonun arka koltuklarını da doldurmak için) koridorun arkasındaki koltuklara oturturuyoruz " Çünkü onlar ucuzcu 2. sınıf seyirciler ;)


Aaaa nasıl yani??


Hemen şikayet edilir ilgili iletişim adresine :

Merhaba

Şehir fırsatı olarak çeşitli fırsatları hergün mesaj olarak atıyorsunuz. Fakat daha bugün üye olduğum sitenizde ilk günden hayal kırıklığı yaşadım. Aynı hizmeti indirimli verdiğinizi iddia ederek sitenizde Duru Tiyatro'da % 56 indirimle aynı oyunu izleyebileceğimizi söylüyorsunuz. Fakat işletme sahibinin mantığı şu şekilde " bunlara ucuz bilet satıp salonu doldurayım ama gelenlere de arkadaki yerleri vereyim salon bu şekilde dolacaktır" özellikle de özel tiyatroların battığı kapandığı bir dönemde madem reklamını yapmak ya da sürümden kazanmak için bu yola başvurmuşlar neden gelenlere açık açık " şehirfırsatı ile gelenlere arka sıralardan yer veriyoruz " diye bilgilendiriyorlar. Hayır hem adam kazıklayıp hem de kazıklandığımızı açık açık söylüyorlar yüzümüze :) Hem kendi isimlerini hem de sizi kötü lanse ediyorlar. Reklamın kötüsü de bu şekilde oluyor sanırım. Sizin bu konuda bilginiz var mı bilmiyorum ama siz de hiç ayrıntılarda evet bileti indirimli alacaksınız ama size hangi koltuk düşerse o koltuğa razı olun demiyorsunuz. İnsanları yanıltmak maalesef ülkemizde popüler bir alışkanlık oldu. Bu kadar kişiye bilet satıp bu ayıbı nasıl telafi edeceksiniz bilemiyorum. Siz ve sizin gibi günün fırsatı siteler fırsatçılık peşinde koşan işletmelerin reklamını yapıyorsunuz ve müşterilerinizin çoğu indirimli aldıkları hizmetten de indirimli faydalanıyorlar. Aslında karlı olan biz değil sizlersiniz. Bugün 4 bilet aldım ve benimle birlikte 7 kişi daha benim "haydi alalım gideriz" lafımla kendilerine bilet aldılar, hem de en az 2 şer adet bilet aldılar. Ve şimdi tavsiyemden dolayı pişmanlık duyuyorum Sizlere kolay gelsin..

İşte çok sevgili müşteri temsilcisinden gelen cevap: Canım zahmet edip copy paste yapmış sağolsun :))

"İyi günler, şayet istemediğiniz kupon kodlarınız varsa fırsatı yakalamış olduğunuz tarihi takiben 7 gün içerisinde iade işlemini gerçekleştirebiliriz. Bilgilerinize sunar iyi günler dileriz."


Oooo zekice , neden bu daha önce benim aklıma gelmemişti?


Sanki ben biletimi iptal et dedim, insan arayıp bozuk atar tiyatroya değil mi? İşin kolayı varken neden uğraşsın ki? Nasıl olsa

enayi daha almıştır bu fırsatı...

İşte size kolay para kazanmanın hikayesi. Sitede hiçbir uyarı yok ve verdikleri cevapta şu şekilde ;

"Konuyla ilgili olarak mekanların rezervasyon ve işleyiş konularında bir yaptırımımız bulunmadığı için sizi mağdur etmemek adına size yardımcı olmaya çalışıyoruz."

Önce mağdur ediyorlar sonra da mağdur etmemek adına bozulan sinirleri daha da bozuyorlar. Arkadaşım Gaye bu siteden bir paket almış. Rezervasyon için Ekim ayında aradığında "Size Şubat ayına ancak randevu verebiliriz " demişler.

Biz Ramazan'da iftar yemeği almıştık. Suada denilen sosyetik mekanda çoook sosyetik bir muamele gördük. İndirimli geldiğimiz için serviste indirimliydi. Yiyecekleri de ortaya koyup paylaşın dediler :) utanmasalar yer sofrasına oturtup 1 tencere yemek 6 kaşık ile bizi doyuracaklardı. Sınırsız dedikleri içecekler sadece 1 tane gelebildi. Niyeyse sonra istediğim 3 kuruşluk ayranı esirgeyip getiremedi garson bey. Ben 1 koli ayran alayım da Suadaya ayran yardımı yapayım dedim çok üzüldüm durumlarına :(

Geçen ay da HomeStoreCafe'ye kahvaltı fırsatı aldık. Aslında fırsat bahane sohbet şahaneydi bizimkinde. Ama evime bile almayacağım lezzetteki kahvaltılıkları getiren tesisimizin de bize gösterdiği muamele ve hizmet fırsattan yararlandığımız % oranında indirimliydi tabii ki. Sanki ben oraya indirimsiz gidemem, sanki ben indirimli diye atladım gittim. Zaten indirimsiz fiyata bu hizmeti veriyorsa ben gitmem ki. Portakal suyu yarım bardak, sahanda yumurtanın sunumu muhteşemdi! Garsondan ekmek istersin ( karnımı doyurmam lazım bari ekmek yiyim) garson içerde home store'da kasiyerlik yapıyor belkide bir türlü gelemez...

Daha da uzatmayacağım kısacası aldanmayın arkadaşlar, tepkilerinizi de göstermekten çekinmeyin. Bazen iade bazen hediye ile sizin mağduriyetinizi karşılamaya çalışan çok sevgili ŞEHİRFIRSATÇISI , GRUPÇU HANYACI FONİCİ siteleri de tepkilerinizle boğmaktan çekinmeyin. Taaa ki onlar tepkilerden sıkılıp adam gibi ticaret yapana kadar !

21 Ekim 2010 Perşembe

Gözümü $ Bürüdü !


Gözlerime baaaak ne demek istediğimi anlarsıııııınnn ! :)

Mevsimsel bunalımda mıyım neyim? Nasıl bişeyler alasım var..Mesela fırfırlı cicili bicili şemsiye, renk renk desenli çoraplar, şıkır şıkır takılar, yüksek topuklu çizmeler , suni kürkten yelekler ( aman gerçeğini istemem!) cancanlı çantalar kokoş ayakkabılar , çiçekli elbiseler ... falan filan ayyy alasım var işte :)
Carrie'nin Kıyafet Odası

Önümüzdeki ay Bayram Tatilinde gideceğimiz ülkenin şu çok meşhur outlet mağazalarına kendimi saklıyorum. Ordan beni geri göndermezlerse, hakkımda "ARANIYOR" diye ilan çıkartırlarsa hiç şaşırmayın. Zira 2 valiz gidip 4 valiz dönmeyi planlıyorum :) Yok normalde bu kadar alışveriş meraklısı da değilim ama 2 gündür bana bir haller oldu bir sürü değişik kıyafet almak mevcutları da toptan birine bağışlamak istiyorum. Hatta şu Sex & the City'deki Carrie gibi şıkır şıkır rüküş rüküş dolanmak istiyorum :) ( Haftasonu nihayet filmin 2. sini izledim herhalde ben de NewYork'ta yaşıyor olsam Carrie Bradshaw gibi giyinirdim ;)

Carrie'nin tarzından birkaç örnek

Ben Carrie olsam Burki de uzatmalı sevgilim ( sonra nihayet kocası ) Mr. Big olurdu :)) Sponsorum olarak bütün alışverişi o öderdi öyle değil mi??

Bu fotoğrafı burada yayınladığım için çok canım yanacak :)))

Varyemez Amca

Tabii ki olmazsa olmaz vazgeçemediğim aksesuarlardan en çok yer kaplayanları ayakkabılarım. Muhtemelen bir oda dolusu her renk ve her modelden ayakkabım olurdu :)

Örnek Ayakkabı Dolabı

12 Ekim 2010 Salı

Tepkisiz Kalmayın !


2 dk ayırıp siz de imza atın lütfen.. Minik canları ayağının altında ezip öldürenler cezasız kalmasın ! Bunları yapan da üniversite öğrencisi , okumakla adam olunmuyor işte..Sarhoşken yaptığını iddia edip kendini aklamaya çalışıyor. Maalesef sorgulanıp hemen serbest bırakıldı :( Bu vicdansızlardan sadece bir tanesi. Hayvanlara tecavüz edenleri düşünmek bile istemiyorum. Çünkü insanlığımdan utanır oldum. Bugün bu sokak kedisine yapılan vahşet yarın sizin çevrenizden tanıdığınız sevdiğiniz bir insana ya da hayvana da yapılabilir. Suçlunun cezasız kalmadığı bir ülke diliyorum..
Kedi veya köpekleri sevmiyor & korkuyor olabilirsiniz fakat bu yaşam haklarına saygısızlık etmemize neden olamaz. Dünyayı hayvanlar ve bitkilerle paylaşıyoruz. Mümkün olduğunca çok onların yaşam haklarına saygı ve özen göstermemiz gerektiğini düşünüyorum.

10 Ekim 2010 Pazar

Kedi Evi Kooperatifi ( Çok Yaratıcı Bir Proje )



Neden daha önce aklıma gelmedi diye düşünmüyorum aslında ama aklıma gelmişti de ben karton kutu bu kadar korunaklı olmaz diye vazgeçmiş ve apartman bahçesindeki minikleri soğukta gizlice apartmana sokar olmuştum :))
Birileri zaten düşünmüş ve bu etkinliği başlatmış bile , düşünenin aklına sağlık ne diyim?

17 Ekim'de toplanarak hep beraber kedi evi yapalım diyorlar siz ne dersiniz? Hep beraber olmasa da kolaylıkla bulabileceğiniz malzemeler ile kendi kedi evinizi yapabilir apartmanınızın bahçesine uygun bir şekilde bırakarak minik dostları son 1000 yılın en soğuk kışı olarak beklenen bu kış soğuklarından koruyabilirsiniz. ( tavsiye edilen yapacağınız evin altına bir sebze kasası koymak , kapısını apartman duvarına dönük ama kedinin geçebileceği mesafede bırakarak rüzgardan evin içini korumak )
Etkiliği düzenleyen Manamana Toys'a burdan ulaşabilir onlarla birlikte bir kedi evi inşa edebilir ya da kendi evimi kendim yaparım derseniz nasıl yapıldığını gösteren videoya da facebook'tan izleyebilirsiniz.
Hani şu meşhur Ağaoğlu inşaatın sahibinin reklamlarında bas bas bağrındığı gibi
1 metre izocam foamboard alan herkesin bir kedi evi olacak !! :)))
Ben pazar gidebilir miyim bilmem ama babacığımın yardımları ile inşaat sektörüne el atmayı düşünüyorum :) Nesobaby İnşaat Yapı Kedi Evi Kooperatifi :)))

Malzemeler :
İzocam foamboard
Ortaboy karton kutu
Güçlendirilmiş bant & normal bant
Cetvel
Maket Bıçağı
Üzerine kedili süsler desenler ( birisi alıp bu kutu burada ne yapıyor deyip çöpe atmasın diye bu şekilde süslemekte faydalı olacaktır) Bakınız gruba üye birisi yapmış bile...burada yapılmışı da varmışşşş :)


Karamel Muzurluk Peşinde

Soru: Yeni telefonuna dalmış gitmiş , kendisini unutmuş annenin ilgisi nasıl çekilir?
Cevap : İşte böyle...

Önce tehlikeli, kırılması muhtemel bol bol biblonun olduğu, evin yüksek yüksek tepelerinden biri seçilir .. ( ne de olsa ev de saray yavrusu )

Anneye artistik bir poz verilir..

Aslında profilden de fena çıkmam ama neyseee...


Bibloları düşürmeden TV üzerinden karşıya doğru ilerlenir ...

Karamel iç kedi sesi : Evin heryeri incik cincik süs eşyası dolu anasını satayım şu minik filler bubi tuzağı gibi, bu kadar fil alacağınıza yerine güzel bir dişi kedi alaydınız ya canlı canlı !

Amanınnn!!! Şu aşağıdaki bubi tuzağı fillerden birisi mi yoksa? Umarım annem düşürdüğümü farketmemiştir ...



Yukarı atlasam dolap aşağı atlasam yüksek ????Gerçekten 4 ayak üzerine düşer miyim ? bu efsane doğru mu? Emin olamıyorum google'dan aratsam mı? Ama ben sadece bir kediyim.. bir an evvel olay mahallinden uzaklaşmam lazım !!


Kadına bak ya hiç oralı değil düşücez kafamızı kırcaz o hala telefonuna uygulama yüklüyor...ohhh ...neyseki hala fili düşürdüğümü farketmedi


Aferin Karamoş kaldın mı sap gibi burda.. kedi olalı bir fare yakalayamamıştım zaten :(


Eyvahhh annem !!! Basıldık



Çok üzgünüm anne , affet büyüğümsün , ben ettim sen etme anneee :'( o fillerden daha 7 tane daha var zaten
( ühüüüü ühüüüü yalandan ağlama efekti)

Bu arada annecim hiç sana daha önceden Charlize Theron'a benzediğini söyleyen olmuş muydu?
(Senarist olarak kendimize o kadar torpilimiz olsun caannnımmm ;)

Veee adaleli vücutlu çift kaplan marka atletli kahraman baba Karamel'in imdadına yetişir , kollarıyla Karamel'i kaptığı gibi götürür...

Yaşasın!! yaşasın ! Canım babam yine imdadıma yetişti , koçum benim ! ıııı pardon babam benim!!!


Karamel 'de hiç birşey olmamış gibi yüzsüz ve de şuursuz bir tavırla annenin ayakkabı kutusuna bir güzel kurulur...



Mutlu Son :)


Oyuncular:

Esas Oğlan : Karamel Bey
Cadı Anne /Yapımcı / Kameraman / Kostüm / Tasarım / Senarist : Nesobaby
Kahraman Baba : Burki

27 Eylül 2010 Pazartesi

Uykum Kaçtı...

Sabahın köründe uykumu kaçıranlar..Rahat uyuyor musunuz kuş tüyü yastıklarınızda?
Aynaya sadece "güzel oldum mu" diye bakanlar..Güzel olmuşsunuz da insan olabilmiş misiniz?
İyi niyetli diye geçinenler..Gerçekten niyetiniz iyi mi yoksa iyi rol mü yapıyorsunuz?

Nankör diye adlandırdığınız kediden daha nankörsünüz halbuki. Çünkü kedi kendine kıymet verenin, emek verenin elini ısırmaz oyunla oynamak dışında. Sizin gibiler ise karşılıksız iyilik yapmaz, en ufak fırsatta taşlarsınız vefalı dostu. Kedi bile ayırt edebilir kimin daha vefalı dost olduğunu da siz ayırt edemezsiniz..Çünkü hayvanlar içgüdüsel hareket ederken ve güdüleri yanıltmayacak kadar kuvvetliyken, bazı insanların algıları kördür gerçekleri göremezler..Gerçeği göreni de şeytan diye adlandırırlar. Halbuki şeytanın kendisidir onu böyle düşündüren..İnsan kediden daha merhametlidir (maalesef) daha sabırlıdır geçiremez tırnaklarını ilk fırsatta onu üzenin yüzüne. Bilir mi onu üzenler.. sonu vardır her sabrın, her iyiliğin insan gönlünde..


7 Eylül 2010 Salı

Nesobaby Dünyası 1 Yaşında !

Birden farkettimki 1 yıllık blogçu olmuşum ne çabuk geçmiş zaman doğumgünü unutmuşum sitemin :)
1 senedir beni takip edip yorumlarını esirgemeyen az ve öz nesobaby severlere sonsuz teşekkür :)
Siteyi takip et yapıp yorum yazmayanlara da aşkolsun :)))) Bari 2 satır yazsaydınız şu garibi sevindirseydiniz :)


eeeeee sanat dünyasında nasıl derler?

" Ben sizinle varolduuuuum sizin için varıııııııııım!!!! "

Şaka maka 1. yaşın kutlu olsun Nesobaby Dünyası :) Nice eğlenceli güzel paylaşımlara !

Çocukluğumun Çizgileri

Çocukluğumuzun çizgileri gitti şimdi yılların çizgileri kaldı yüzümüzde özellikle de göz çevremizde. Ama haksızlık bu öyle değil miii? Demek geliyor içimden :) Keşke yine o kadar saftirik ve mutlu olsaydım dediğiniz zamanlar oldu mu? Benim oluyor bazen, tek derdimizin sınav soruları olduğu ve en ufak şeylerden bile, bu minik kahramanların maceraları ile çok mutlu olduğumuz zamanlar...

Sedoşun bugünkü blog yazısındaki çizgi romanlara bakarken aklıma eski çizgi filmler geldi . Biraz çocukluğa dönmekten ne çıkar, benimki hala içimde capcanlı o ayrı :)) Sizler için biraz araştırma yaptım ve küçük küçük kesitlerle paylaşmak istedim :)

Eskiden babam dergilerini alırdı bana 2-3 yaşlarındaydım hatırlıyorum hayal meyal.. Meğersem çizgifilmi de varmış Nils ve Uçan Kaz (Morton)


Bir zamanların en ürkütücü, çocuklar için yapıldığından emin olamadığımız çizgi filmi Clémentine, tüm korkunç yanına rağmen melodisi ne kadar hoş duygular canlandırıyor değil mi? .. Ahh çocukluk :)


Pazar günlerinin vazgeçilmezi, vahşi batının yalnız ve korkusuz kovboyu Red Kitt, beyaz sadık atı Düldül ve sürekli onların peşinde koşturan Rin tin tin .. tabii Daltonlar :)

Birbirlerinden kurtulmak için ellerinden geleni yapıp yine de birbirlerinden ayrılamayan sevimli karakterlerimiz Tom &Jerry


Denizde kum bende kuzen :) bol kuzenle geçen çocukluğumda Voltran kahramanları yetmezdi paylaşmaya.. sürekli " ben kırmızıyım" " o zaman ben de maviyim" " hayır ben maviyimmm" " iyi ben de sarı olurum :P" diye kavgalara sebep olurdu :))
Gölgelerin gücü adınaaa Güç Bende Artıııııık ! Diye bağırırdı Adam kılıcını kaldırır He-Man olurdu. Titrek atılgana ben de She-la 'ya dönüşürdük :)
Sürekli iyilik yapmaya çalışırken etraftakilerinin başını belaya sokan ve dışlanan minik siyah civcivimiz Calimero " Ama haksızlık bu öyle değil miii? "




Zaman zaman Burki'ye de bu isimle seslendiğim boyundan büyük işlerin kahramanı minik ama çok hızlı "Atom Karınca"


Ve son olarak Burki'nin en sevdiği çizgifilm kahramanı Varyemez Amca ! :) Ahh o para dolu havuzun içinde yüzmek ne güzel olurdu :)))




Ben tek tek video ararken bakın burda yapılmışı da varmış. İzleyin bakalım sizlerin favorisi hangisiydi?

31 Ağustos Tarkan Konseri'nde Çektiğim Fotoğraflar

Ağustos ayına Tarkan'la başladık Tarkan'la veda ettik. Bu sefer canım arkadaşım en az benim kadar Tarkan hayranı Ayşe ile ilkinin acısını çıkardığımız bir konser oldu. Tarkan yine muhteşemdi! En önde oturup sahneye atlayıp Tarkan'la poz veren yaşlı teyzenin yerinde olmak için neler vermezdik :)) Makinem profesyonel olduğu için güvenlik beni içeri almayacaktı. Zar zor kendilerini profesyonel fotoğrafçı olmadığıma ikna ettim. Önce müdürü, sonra onun da müdürü derken derdimi anlatabildim. Gerçi en son "tamam fotoğraf çekmeyeceğim söz" demiş olabilirim , hatırlamıyorum :))) Zaten bu SLR makineler çok yaygınlaştı sokakta 10 kişiden 5' inde var. Bu uygulamanın saçmalığını da buradan duyurmuş olayım :)) Neyse ki çantanın yan cephesinde kalan 100-400 objektifi görmediler. Yoksa kesin içeri alınmazdım. Ama sayesinde Tarkan'ın bu fotoğraflarını çekebildim :) Bunlar da çektiğim karelerden bazıları. İyi seyirler ;)









Tüm hakları bana aittir izinsiz lütfen kopyalamayalım :))) Şaka şaka :P

5 Eylül 2010 Pazar

Hayvanseverler Neredesiniz?


Bugün facebook'tan gördüğüm ve böyle duyarlı insanların varlığıyla yine mutlu olduğum bir eylemi sizinle de paylaşmak istedim. Siteye girip hemen imza toplama formunu print aldım. İşyerindeki arkadaşlardan bu konuda destek alacağım ve kendi topladığım imzaları Sn. Tuna Arman'a göndereceğim. Bazıları gibi " bir imzadan ne çıkar" deyip üşenmeyip eyleme destek olmak isterseniz bu siteden ayrıntıları öğrenebilirsiniz. Dileyen Taksim'e gidip Galatasaray Lisesinin önünde hergün toplanan hayvanseverlere katkıda bulunabilir. Siteden alınan Tuna Arman'ın açıklamasını da aşağıda paylaşıyorum..Kendisini ve yanında olup eyleme emek verenleri bu kadar hassas bir konuda (Hayvana şiddetin TCK kapsamında suç sayılması) küçük dostlarımız için çaba sarf ettikleri için tebrik ediyorum. Hiçbir canlı şiddete maruz kalmasın !


Ülkemizde 2004 yılında yürürlüğe giren 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, her ne kadar hayvan refahı için düzenlenmiş bir kanun da olsa esasında bu kanunun harfiyen uygulanması, tüm toplumun refah ve güvenliği için hem çok önemli hem de çok gereklidir.

Hayvana karşı işlenen her türlü şiddet içerikli eylem ve tecavüzün, uygun ortamda, ilk fırsatta insana yöneleceği, bilimsel olarak kabul görmüştür. Şiddet tektir ve kişi, şiddet eğilimini, gücünün yettiğine yöneltir. Yine başka kabul edilen gerçek; hayvana karşı yapılan eziyet ve işkencenin, şiddet ve anti sosyal hareketlerle ilişkili olduğudur. Hayvana karşı yapılan eziyet, genelde saldırı, uyuşturucu bağlamlı suçlar, tecavüz, seks suçları, hırsızlık ve kundakçılık dahil gayri yasal davranışlarla birlikte meydana gelir.

Ülkemizde modern şehirlerde de yaşanmaya devam eden hayvan tecavüzünün, maalesef en yetkili kişilerin ağızlarına aldığı şekliyle de “cinsel ihtiyaç” adı altında kanıksatılmaya çalışılması çok acıdır. Çünkü hayvana tecavüz, sapıklıktır ve çocuklar için de büyük bir tehlike ve tehdit oluşturur. Mahallede bir hayvan tecavüzcüsü yaşıyor ise, o mahallenin çocukları da asla güvende değildir.

Ülkemizdeki çocuk ve hayvan tecavüzünün, üzerleri, uzun yıllardır, farklı nedenlerle örtülmekte, bu nedenle de, işlenen bu suçlar, korkunç rakamlara ulaşmıştır. Biri, cinsel ihtiyaç adı altında kanıksatılmaya çalışılmakta diğerinde ise aile içi durumun saklanması gerekliliği inancı ile hasır altı edilmektedir. Bunun neticesinde de, adliyeye ve medyaya yansıyan suçlar, akıl almaz bir boyuta taşınmıştır.

Hayvanlara karşı uygulanan istenmeyen cinsel tavırlar, kadınlara, erkeklere ve çocuklara uygulanan cinsel saldırı olarak görülmelidir.

Genel anlamda toplum tarafından, bestiyalitede (hayvanla cinsel ilişkide) bulunan bir erkek, zihinsel olarak rahatsız, sapık, tehlikeli, şiddet ve cinsel saldırıya muktedir kişi olarak addedilir. Hatta, bu hayvan tacizciliği, çocuk tacizciliğine kadar varır.

Hayvan tecavüzü, akıl bozukluklarında tanı ve istatistiksel el kitabında, bozukluk için belirtilerden biri olarak listelenir. Davranış bozukluğu tanısı, temelde çocuklukta ya da ergenlik döneminde baş gösterir. Bu tür davranışlar, yetişkinlik döneminde de baş gösterdiğinde artık psikopat ya da sosyapat olarak işaret edilir.

Amerika’da hapishanede mahkûmlar üzerinde yapılan araştırmada; mahkumlar, daha saldırgan ve daha az saldırgan içerikli diye gruplandırıldıklarında: önemli hayvan taciz ve tecavüzlerinin daha saldırgan grupla bağlantılı olduğu gözlemlenmiştir.

Bu istatistiksel verilerden sonra, hala, hayvan taciz ve tecavüzüne sadece “itin-köpeğin davası” olarak bakmak, bu şiddet ve suç potansiyelinin sadece hayvanla sınır kalacağına inanmak, gerçek anlamda bir cehalet ve yanılgı içinde olmaktan başka bir şey değildir.

Bugün Avrupa’da ya da Amerika’da, hayvana karşı işlenen suçlar, ağır şekilde cezalandırılmakta, cezalandırılma gerekçesi olarak da, bu şiddet potansiyelinin er ya da geç insana yöneleceği gerçeği gösterilmektedir.

Hayvana tecavüz, sapıklıktır. Bugün, bunun ülkemizde, en yetkili ağızların bile çekinmeden ağza aldığı şekliyle “cinsel ihtiyaç” olarak kabul görmesi, tamamen ilkellik ve cehalettir. Cinsel ihtiyaç olarak algılanan bu fiilleri gerçekleştirenlerin, hemen hemen yarıya yakın kısmını evli erkeklerin oluşturduğu gerçeği, çarpıcıdır. Ve ülkemizin, çocuk pornosunda, dünya sıralamasında nasıl ilk beşe girdiğini açıklamaya yardımcı olur.

Yukarıda belirttiğim nedenlerle, hayvana karşı işlenen zulmü, hayvana yapılan tecavüzü engelleme yolunda adım atmak üzere, toplumsal bilincin yaratılmasına yardımcı olmak ve uzun vadede toplumsal huzur ve güvenin de sağlanması için yasal düzenlemelerin yapılması gereğini herkese gösterebilmek için sizden talep ettiğim oturma eylemime izin vermenizi, bu hususun, hiçbir dini siyasi etnik görüş farklılığı gözetmeksizin, her bir birey için farkında olmasalar da çok büyük önem taşıdığını bir kez daha ifade eder, gereğinin yapılması için oturma eylemi ve imza toplama kampanyamıza herkes davetlidir.

TUNA ARMAN

25 Ağustos 2010 Çarşamba

Kitapkolikler Buraya !!!


Kitapkoliklere en güzel hediye kitap hediye etmektir. Aslında doğumgünü öncesi " bana şu kitapları alabilirsiniz " diye ipucu verseler , kitap satan sitelerde bir hediye bölümü de olabilir mesela , XYZ 'nin okumak istediği kitapların listesi diye link gönderilse arkadaşlarına ve arkadaşları da faydalansa ahh ahh ne güzel olurdu :) Hem istedikleri kitapları listeye girerler ( Bazen gelinler yapıyor ya gelin listesi hazırlıyorlar La Senza'da falan) hem de o liste içinde alınmış kitaplar listeden çıkar, aynı kitabı başka arkadaşı da alıp pişti olmaz kimse :)) Neyse yaratıcılığım tuttu böyle bir fikir geldi aklıma paylaşayım dedim arada. Belki kullanmak isteyen olur ;)

Asıl paylaşmak istediğim Kitapkolik.net 'teki kitap ödüllü yarışmaydı. Şimdi ben bu yazıyı yazarken aslında yarışma şartlarından birini yerine getirmiş olup yarışmaya da katılmış oluyorum :) Şans yüzümüze gülerse ne mutlu gülmezse de canımız sağolsun belki bu yazıyı okuyup katılan sevdiğim bir arkadaşıma güler şans ben de sevinirim. Ben Noni 'den duydum ve haydi benden duyan da katılsın :) Umarım herkes hayatının kitabını kazanır ;) Herkese iyi şanslar !!! ( Katılım için son gün 05.09.2010 )

23 Ağustos 2010 Pazartesi

Komikmiymiş Neymiş :)


"Bir erkeğin en güzel yeri başının etidir, milyonlarca kadın yanılıyor olamaz "


(Ben de bu ara çok yiyorum sanırım vicdan yaptım, mesaj bana gelince hemen siteye koymalıyım dedim :)