19 Ocak 2013 Cumartesi

Öğrencilik çok güzel de...


Öğrenmek çok güzel, bazen hocalarımı dinlerken hayran hayran mest olup, çok keyif alıyorum onların hikayelerini öğrenmekten. Hiç bir zaman yapamayacağım şey öğretmenlik ama öğrenciliği güzel idare ediyorum. Bir de şu ödev ve sınavlar olmasa :)

İlkokuldayken pek hırslıydım. Bunun da en büyük sebebi bana o zamanlar ders çalıştıran ve benden çok çok daha hırslı olan sevgili çılgın teyzem Saliha'dır. Ama kötümü etti canım? İyi kötü bir Anadolu Lisesi kazandım :) Hayalim ne kadar GS lisesi olsa da... Aslında ben çalınan sınav soruları mağduruyum. Biz böyle minik bıcırıklar sınava girdik..Çokta iyi geçti düşünsene minnacık çocuklardaki heyecan ve stresi..Hala yok mu? Var tabii yazık çok üzülüyorum. Hayatımız o sınavlara bağlı ve gidişatı bu sınavlar belirliyor..Neyse gayet güzel geçti sınav bir çıktık ki sınavdan kötü haber ! Bizim sorular çalınmış. Ama ben hesaplıyorum benim net doğru cevaplarımla hayalimde Galatasaray Lisesi tutuyor. Boşuna tabi hevesim bir daha sınava girecekmişiz. Bir sonraki sınavda 1. değil 3. tercihim olan liseyi kazanıyorum. Şimdi düşününce bazı şeyler çok farklı olurdu daha mı mutlu olurdum bilinmez tabi?? 

Neyse 2004'te 4 senede bitirdiğim lisans eğitimimde de süper olmasa da sorunsuz bir öğrencilik yaşadım. Ama en güzel öğrencilik yıllarım 7 sene okuduğum Kartal Burak Bora Anadolu Lisesinde geçmiştir. Bakınız taaaa o zamanlardan belliymiş Burak takıntım :))) O zamanlar dünya bir yana arkadaşlarım bir yanaydı. Tek çocuğum ya onlar benim kardeşlerimdiler. Aynı sırada oturduğum arkadaşlarım Sevi ve Cana ile mektuplaşırdık. Ahh neler geçerdi o mektuplarda kim bilir? Aman kimse bilmesin zaten onlar sır ! Şimdi sır mı? Sırrını verdin mi aleyhine kullananlar var maalesef :) O zamanki arkadaşlıklar farklıydı. Tabiki hırslı arkadaşlar o zamanlar da vardı. Ama benim en iyi arkadaşlarım olamazlardı. Birbirimizin evlerine kalmaya giderdik. En eğlenceli günlerimiz onlardı muhtemelen. Anneler babalar teyzelerimiz amcalarımızdı. Biz de ailedendik onlar da. Rahmetli Hikmet Teyzem (arkadaşım Burcu'nun annesi)  mesela kendi kızı Burcu gibi severdi bizi. Sanki anne değil de bir arkadaşımız gibi yaptıklarımıza kızmazdı o da bizimle eğlenir bizi dinler akıl verir dedikodu yapardı. Servis muhabbetlerimiz çok güzeldi. Serdar Ortaç'ın İstanbul Fm'de Dj olduğu, bu kadın mı erkek mi dediğimiz günler :) Ben serviste hep şarkı söylerdim dans ederdik, Sinem var arkadaşım kulakları çınlasın onunla çok coşardık. Biz coşarken tabi diğerlerinin kafası şişerdi ama hepte bizi severlerdi, bize çok gülerdi millet. Çünkü eğlenceliydik, çocuktuk gençtik neden ağır ağır oturalım değil mi? Hayat bize güzeldi.. Şimdi facebook var sağolsun hepsini ordan takip ediyorum. İyi olsun da herkes..

Üniversitede sadece hazırlıkta çok eğlendim. Hem öğretmenlerimin beni çok sevdiği hem de benim arkadaşlarımla aramın çok iyi olduğu bir yıldı. Lisans da sorunsuz geçti ama hazırlık daha keyifliydi. Şimdi yıllar sonra öğrenciliğe geri döndüğümde okul tabiki iş hayatında daha keyifli biliyorum. Hatta çalışırken diyordum ki bilemedim öğrenciliğin kıymetini. 3 ay tatil yaptığın yıllar nasıl güzel geçmez? 3. dönemi bitirdiğim şu günlerde kıdemli sayılabilirim herhalde. Geçen seneki keyfi de pek kalmadı okulun. İnsanlar iş hayatına, yaşam savaşına (nedense bazıları bunu bir savaş olarak görüp arkadaşlarını da rakip görüyorlar maalesef) öyle bir kaptırıyorlarki, senin içini açıp kalbine soktuğun arkadaşın bir bakıyorsun yanlış tanımışsın. Bu kadar hırs bu paylaşamamazlık neden? Çözemedim gitti. Ama yok değil tabi çok iyi dostlar da edindim kendime. Fakat hırsından arkadaşlığı unutanlarla hiç işim olmaz! 

Aslında biz kızlar arasında çok var bu küsüşüp barışmalar. Erkeklere bakıyorum da  birbirlerine neler diyorlar kimse alınmıyor hepsi de birbirini olduğu gibi kabul ediyor. Ama işin içine kızlar girdimi fena.. Yine de seviyorum kız arkadaşlar gibisi yok. Senin ruh halini de ancak bir hemcinsin anlar. Yine de bazen korkuyorum insanları kalbime alırken, nankör diye adı çıkmış kedilerden değil de insanlardan korkuyorum. Onların yaraları çok zor geçiyor.

Son take home sınavıma konsantre olamazken birden yazasım geldi. Bir bitirsem de sömestr tatiline girdim ohh be desem :) Arayı çok uzatmayayım dedim belki birileri okur da beni hatırlar, kendi okul yıllarını hatırlar, yorum yazar kendi anılarından bahseder :) ahhh ne güzel olur ahhh tadından yenmez

Kalın sağlıcakla !

2 yorum:

iromania dedi ki...

Ben de dün nostalji yaptım kendime :) kimler geldi kimler geçti hayattan, okul yılları çok keyifliydi gerçekten...Bilemedik kıymetini, serdar ortaç deyince sen net kareler canlandı gözümde :) kız mı erkek mi muhabbeti sadece bizde yokmuş demek ki :) Şimdi Beren'i düşünüyorum onun okul yılları nasıl olacak acaba, arkadaşlıkları, kalp kırıklıkları, kısacası hayatı nasıl olacak? Ne de güzel yazmışsın ellerine sağlık! Götürdün beni eskilere..

Adsız dedi ki...

merhabaa blogunuz çok hoşmuş