26 Ekim 2009 Pazartesi

Hamarat mıyım Neyim?

Kendimi övmeyi sevmem ama bu cumartesi-pazar kendimi yeni yeni tadlara adadım ve sanırım hepsi de ilk olmalarına rağmen başarılı sayılırdı. Öncelikli hedefim bu haftasonu ekmek yapma makinamın açılışını yapmaktı. Yazın başında bana hediye olarak çıkan ( ufak çaplı bir yarışma gibi birşeyden) ekmek yapma makinamı henüz cesaretlenip kullanamamıştım. Ama biliyordum ki bir açsam o kapağını gerisi gelecekti. Bana lazım olan tek şey cesaretti :P neyse abartmıyım işte nedense korkuyordum. Genelde birşeyi ilk yapmaya çalıştığımda içimde bilinmezliğin verdiği bir korku oluyor. Sonra da alışmış kudurmuştan beterdir modunda hep aynı şeyi yapıyorum, öğrendim ya artık ;)
Öncelikle çeşitli bloglardan ekmek tarifleri araştırması yaptım. Daha sonra markete gidip gerekli malzemeleri almalıyım derken bir de baktım ki zaten burda yapılmışı da var :) Söke un sağolsun bizi düşünmüş çeşit çeşit ekmek tarifi için un karışımlarını hazırlamış. Çavdarlı, kepekli, köy ekmeği.. Hangisini seçmeliyiz? Burak köy ekmeği dedi. Ben de bu ekmeği biraz değiştirmeliyim dedim. ( hem ben yapıyorum hem hazır olmasın değil mi? :) Makinaların kullanma klavuzları beni çok sıkar , şöyle bir üstünden geçip hızlıca okudum ki bu işten yine başlamadan soğumayayım diye. Yapmam gereken tek şey suyu hazneye koyup ( sırasına çok dikkat etmek gerekiyor bu ekmek yapma makinalarında) üzerine paketin içinden çıkan karışımı, karışımın içine (suya temas etmemeli) paketin içinden çıkan kuru mayayı koymakmış. Ben bir de içine ceviz içi ve zeytinyağı koydum. İstediğiniz saatte pişmek üzere makinanın zaman ayarını ayarlayıp pişirme modunu seçip düğmeye basıyorsunuz. Veeee makina çalışıyor :) Çok heyecanlıyız karı koca ( daha çok ben tabii) sonunda makinayı çalıştırdık ! Ekmeğimizi pişmeye hazırlarken o akşamki misafirlerimiz sevgili İlke ve Alper için ( Alper Burak'ın çok sevdiğimiz asker arkadaşı ve ona dolayısıyla da bana fotoğraf sevgisini aşılayan arkadaşımızdır) ne hazırlamalıyım diye önceden kararlaştırdığım etli yaprak sarmalarının içini hazırlamaya başladım . Benim yaprak sarmasını biraz ekşili sevmem nedeni ile içine limon tuzu koymam iyi bir tercih olmuş. Nitekim beşamel soslu fırında makarna da tuzsuz olunca ikisi (İlke'nin beni tesellisi ile) birbirini dengelemiş :)) Dolma sarmayı önceden annemle yapardık, tek başına yapmanın hiç akıllı işi olmadığına kanaat getirdim. Gerçekten insanın beli kopuyormuş :) Burak bu aralar tarhana çorbasına takık olduğu için (çorba olarak ne yapayım canım? Tarhanaa tarhanaaa...) yanına tarhana çorbası yapıyorum. Carrefour'un beyaz bez poşetlerin içinde kendi markası ile sattığı tarhana gerçekten başarılı. Ben içine bolca pul biber nane ve biber salçası katarak tarhanayı hafif acı yapıyorum. Yemeklerde biber salçası ve pul biber vazgeçilmezlerimden. Kesinlikle yemeklerde ne salçadan ne de baharatlardan taviz vermemek gerektiğine inanıyorum. Yağı kısabilirsiniz tabii ki :)) ( Kendimi şu anda yılların şef aşçısı gibi tavsiye verir buldum :P )
Çarşamba günü çıkacağımız Kapadokya gezisinden de ilerki günlerde bahsedeceğim. Bu turu Alper'ler ayarladı bize de katılması düştü. Burak'ın bu haftaki motivasyon sebebi bu tatilmiş. Ben de orda bol bol fotoğraf çekeceğimi düşünüyorum. Kapadokya'ya sanırım 11-12 yaşında gitmiştim. O zamanlar bu kadar popüler değildi. Eminim şimdi ( Asmalı Konak Dizisinden sonra) baya bir yatırım yapılmıştır. Tek kafamı kurcalayan ETS ile daha önce kapadokyaya giden Şükran'ın tur şirketinden memnun kalmamış olması. Umarım klasik tur rehberleri gibi bizi devamlı alışveriş merkezlerine götürmezler. Memnun kalmazsam burdan onları şikayet edeceğim :))
Pazar sabahı hava süperdi. Seda bizi kahvaltıya çağırmıştı bize de ellerimizle ( yalan tabi makinamızla) yaptığımız ekmeğimizi alıp gitmek düştü. Gerçekten uzun zamandır yaptığımız en güzel, en lezzetli ve keyifli kahvaltı sofralarından biriydi diyebilirim. Zira sofra o kadar güzeldi ki makinamı yanıma almadığım için pişmanlık duydum. Iphone ile Engin'in çektiği bu fotoğrafı da sizlerle paylaşmak istedim. ( yaşasın iphone! )

Düzenleme ve yiyecekler Seda'ya cevizli köy ekmeği bana ait :)

Sucuk çok lezzetliydi hafif acılı baharatlı ( markası Apikoğlu imiş merak edenlere , şiddetle tavsiye ederiz) Seda bize fırında süper bişeyler hazırladı. Hem yapması kolay ( ama hazır yemesi daha güzel , ellerine sağlık Sedoş ! :) hem de kahvaltı sofranızda değişik bir tat ve çeşit yer alıyor masayı zengin gösteriyor ;) ( Bayat ekmekle daha lezzetli olluyormuş, domates kaşar robotta öğütülür ya da rendelenir, içine tuz kekik konulur en son yumurta ile çırpılıp ekmek dilimlerinin üstüne bol bol dökülür. Üzerlerine dilimlenmiş sucuk konulur / dileyen salam sosiste koyabilir. Önceden ısıtılmış / ama lütfen önceden ısıtın :P / fırına yerleştirilir ve pişmeye verilir. Offf offf anlatırken bile ağzım sulandı. Sonra da afiyetle mideye indirilir. Pazar günü biricik görümcem Uzak Doğu gezisinden dönmüştü ve doğumgünüydü ( İYİ Kİ DOĞDUN ŞÜKÜÜÜÜ!!! ) Ben de kendisine cheesecake yapayım dedim . Tarifi Didem'e ait olup benim cheesecake kalıbım büyük olduğundan 2şer ölçü ile yaptım. Bence güzel oldu bilmiyorum yiyenler ne düşündü? Eyüp yemedi diye kendimi üzmedim, zaten o tatlı sevmez diye avundum. Bu arada cheesecake'in pişirildiğini de ilk defa gördüm :) Zaten benimkinin görüntüsü biraz daha farklı oldu. Üzeri krem brüle gibi kızardı :))

Yani anlayacağınız bu haftasonunu da bol bol yiyerek geçirdik :)) eee ne demişler ? Can boğazdan gelir. Haftaya spora devam diyoruz ( ben demiyorum aslında Burak diyor, ben de aksilik olmazsa eşlik edeceğim, umarım :) Evlenince insan ister istemez kilo alıyormuş. Almayan biri varsa bana sırrını söylesin. Burak "Lütfen artık yemek yapma" dedi . Buna sevinsem mi üzülsem mi bilemedim? Demek ki kocacığım yemeklerime karşı koyamıyor! Son olarak ne diyeyim ( bak seda giriş-gelişme-sonuç ) Hayat en güzel hediye ! Herkese keyifli bir hafta!

18 yorum:

Adsız dedi ki...

Nesocuum , ekmek çok güzeldi. Cevizli olması ise , mmhhh apayrı bir tat katmıştı. Yanlız bizim mahalledeki çocuklara çekirdekleri çitletmek suretiylen yapapazağımız çekirdekli ekmek’i de ayrıca merak ediyorum :)
Kahvaltıyı beğenmenize çok sevindim , tarifini verdiğğin ekmeklerin üzerine birazcık da zeytin yağı gezdirilebilir. Misafire hazırlanmak için fazla vakit olmadığında ise cankurtarıcı :)
Kapadookya geziniz çoookk güzel geçer umarım , benim hayatımda gördüğüm en güzel yerlerden biriydi. Alice harikalar diyarında gibi hisstmiştim , senin de içine Alice’in ruhu girer umarım Kapadokya’da :) :) Sevgiler ...

Nesobaby dedi ki...

:)) yaw bırak Burak 'ın cin fikirlerini ben çekirdek içini hazır alırım ekmeği sağlıklı olsun diye evde yaparken bir de sağlımızdan olmayalım :)) Kapadokya evet uzun zamandır gitmek istediğimiz bir yerdi özellikle ben Burak'ın görmesini çok istiyorum ( vefakar eş :P ) Bu arada benim Alis diye bir arkadaşım var biliyor muydun :))) Umarım hava güzel olur ve bol bol fotoğraf çekeriz!

adomax dedi ki...

annen yorum yazamadığından denemek için yazdım soryy..

Saliha dedi ki...

yaaaaaa be niye başarılı olamıyorum..çıldıracağım..4855 kere denedim yeter artık...

Saliha dedi ki...

gönderdimmi ne..bunlar denemeydi.başarılı olduysam yorumlarımı bilahere yapacağım..

Nesobaby dedi ki...

bu sefer başardınız tebriklerrr
sizi ödül olarak karayiplere gönderiyorum :P

seda dedi ki...

nesrincim yazılarını ancak bugün okuyabildim gerçekten çok keyifli yazıyorsun.insan okurken hiç sıkılmıyor.canım arkadaşım....iyi ki böyle güzel bir site kurdun bizimle paylaşıyorsun...tarhana çorbasını merak ettim doğrusu:)

Nesobaby dedi ki...

:) canım sen Ada'yla Turgut'u kap gel ben size yaparım söz :)) biraz acılı ama acı seviyorsanız da güzel oluyor :)) bizim yemekhanenin yemeklerinden güzel olduğunu garanti edebilirim sana heehehe :D

DiLsAd dedi ki...

hahahahahaha:D deli e bende denedim ebet o kadar korkutucu deildi ama saatte bi sorun yaşadım tabi ben sazan gibi gecenin 10 unda ekmek yaparsan gecenin 2 sine kadar beklersinnn:P:)) ayrıca ebet eyüp neyi beğendi ki ekmek beğensinn:D tatlı zaten sevmediği için boşverr hiç kafana takmaaaa:D benim kocam cins biliyosunn:P nasılsa görmüyo ya buraya yazdıklarımı yazıyom hahahahahaha:D bugün geliyorumm hemen gelin kapadokyadan güselce gezerek adamı hasta etmeyinn:D ösledimm:)) ii tatiller kuzimooooooooo ( dayımın saliha teysemin ve yengemin denemelerede bitttiimmm:) )

saboş dedi ki...

ne dalga geçiyonuz bizimle aşkol dilooooo:((benim kızım hem hamarat hemde lezzetli yemek yapar:) amabiraz tembeldir hehehehe canı isteyecek mecbur olmayacak yani:) çok güzel yazı yazar ona hiç üşenmez bu çocukluğundan beri böyleydi eskiden günlük tutardı şimdide buradan yazıyor bu konuda bana hiç benzememiş(diğer başka konulardada olduğu gibi:))evettttt artık yorum yazabiliyorum:)) bloğunu takipediyorum kuzucuğum güzel yazılarının devamını bekliyorum bu blog sayesinde başka bloglarada girebiliyorum oralardada güzel konular buluyorum mesela sana yazmadan önce biyolog birinin bloğundaki yazıları okudum çok ilginç evrim teorisiyle ilgili yazılar arkadaşın sanırım...öpüldün kuzucukum:)

sedaya..... dedi ki...

haaaa bu arada sedacığım enfes bir kahvaltı hazırlamışsın ellerine sağlık canım:))imrendiriyosunuz bizi yani:)buradan yazdım ama yakında senin bloğunuda takip ederim canım:)

Adsız dedi ki...

Saboşcuğummm:) , Ado ile sana kahvaltı hazırlamak benim için zevktir. En kısa zamanda bekliyorum , hepbirlikte bir tekrarını yapalım ! Çookk öptüm :* :) :)

saboş dedi ki...

ahhh canımmm çok teşekkür ederim hayatımmm:))inşallah geliriz:))bizde laptoplarımızı alıp gelelim ama dimi:))öptüm canım

özlem dedi ki...

Senin hamarat olduğunu Nevzat hep söylerdi zaten :) Siz Burak'la evlenmeden önce de Burak'a hep "bu devirde böyle hamarat kız zor bulursun, kaçırma Neso'yu" diye az mı dedi :)

Bu arada ben başka yerde yemiştim ev yapımı ekmek ama, ne görüntüsü böyleydi ne de tadı (gerçi tadını bilmiyorum ama görüntüsü güzel olduğuna göre tadı da güzeldir).. cidden becermişsin bu işi gibi görünüyor :) İzmir'e gelirken ekmek makinanı da getir o zaman :)

Nesobaby dedi ki...

:) makina çok büyük ekmek yapıp getirsem? :D

özlem dedi ki...

yola çıkmadan evvel yaparsan, havası alınmış poşete de koyarsan bayatlamaz heralde.. o zaman getirebilirsin :))

Sıfır Bir dedi ki...

yorum yapmakta geciksem de geç olsun güç olmasın gibi gereksiz bir latife edip yukarıda çektiğim resmin(resim değil fotoğraf) hikayesine geçelim. önce bizim hanımdan "canım bizim başka pilimiz var mıydı?" sorusu geldi. çok baştan oldu sanırım; ama olsun, tam olarak hikayesini anlatmam lazım.

- ee makinenin kutusunda olacaktı sanki?
- yok yaa baktım.
- napcan ki makineyi yine resim(resim değil fotoğraf) mi çekcen?
- şu masayı bir çekseydik diye...
- haaa... e iphone ile çekeriz? bi sn... hem versiyon 3.1.2 yi yeni dün gece yüklemişim, bir de üstüne jailbreak yapıp navigasyon uygulaması da kurmuşum(ne alaka di mi) hemen çeker şimdi...

masada bekleyen bal-kaymak ikilisi, tazecik el emeği göz nuru ev yapımı cevizli ekmek, amanın o "hellim benzeri bi peynir" takısız isim tamlaması ile satılan ve sucukla ateş üzerinde yaptığı bileşim ile insanın aklını başından alan bomba, fırından süzülüp gelen ekmek üstündeki "sır" malzemenin kokusu, %100 antep fıstığından yapılma ve içinde hayatın özü sıvı barındıran o güzelim baklava... neleri bırakıp kalktım ben o sofradan bu fotoğrafı çekmek için. ama birinin bu fedakarlığı yapması gerekiyordu.

yavaşça sağ bacağımı masanın dış tarafına atıp sol bacağımın onu takip etmesini seyrederken beynim görüntü için en uygun noktayı hesaplamaya çalışıyor, bu arada paralelde sağ elim sağ cebimden iphoneu çıkarıyordu. ve iphone a hızlı bir bakış ile camera uygulamasını çalıştırıp ekrandan görünen güzel görüntüyü baş parmağımla ekranda onayladım: CLICK!

peki bize doğru saldıran pitbull'u bağırarak nasıl kaçırdım anlatmış mıydım?(yahu iyi ki bi olay yapmışsın, hem o sen değil içince içinden çıkan canavarımsı şeydi) Bişeyler yazma hissiyatı içindeymişim meğer...


Cumhuriyet bayramınız kutlu olsun efnm :)

Nesobaby dedi ki...

:) engin döktürmüşsün valla :)) süpersin
pitbull hikayesini merak ettim çok